Bilgi ve Randevu için: 0212 570 3715 - 0505 727 4946 - 0505 265 7783

Otizm

Otizm, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otistik çocuklar iletişimsel etkileşim davranışlarında olağan dışı davranışları ile dikkati çekmektedirler. Konuşulan dilin anlam ve amacını anlamakta sorun yaşamakta ve bu nedenle dili iletişimsel amaçlar için kullanamamaktadırlar.

Otizmin sebepleri nelerdir?

Günümüzde, otizme neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte kimi araştırmacılara göre beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı sanılmakta, kimi araştırmacılara göre ise genetik olduğundan kuşkulanılmakta ve bu konularda çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Çevresel faktörlerin (ailesel özellikler, çevre kirliliği ve kimyasal maddeler gibi) otizmi tetiklediği düşünülmekle birlikte, henüz bu konuda bilimsel bir dayanak mevcut değildir.

Otizmin görülme sıklığı nedir?

Otizm günümüzde en sık rastlanan ve giderek artan gelişimsel yetersizliklerden biridir. Dünyada otizmin görülme sıklığının %1 olduğu ve erkeklerdeki yaygınlığının kızlardan 3-4 kat fazla olduğu bildirilmektedir. 

Otistik çocuk davranışları, normal çocuk davranışlarından nasıl farklılaşmaktadır?

 

  • Diğerleri ile sosyal ilişkileri etkileyecek derecede sosyal ilişkilerde yetersizlik. Toplumda, sosyal davranışlar için geçerli olan “ince” kuralları kavrayamama. Etrafında bulunanlara gözle görülür bir biçimde tepkisiz kalmakta, göz kontağını kaçırmakta, fiziksel olarak dokunma isteksizliği gibi birçok diğer sosyal açıdan uygun olmayan ya da tuhaf bulunan davranışlar sergilemektedir.
  • Sosyal iletişimde yetersizlik. Arkadaşlık ilişkileri geliştirememek , pek çok şeyi başkalarıyla birlikte değil de kendi başına yapmayı yeğlemek , başkalarıyla göz teması kurmakta zorlanmak , çevresindeki kişilerin yaptıklarıyla ilgilenmemek ve bu kişiler kendisiyle ilgilendiğinde kayıtsız kalmak 
  • Sosyal olayları anlama ve hayal etmeye ilişkin yetersizlik. Hayali oyun ve taklide dayalı oyunları hiç oynayamama durumu ile bazı tekrarlara dayalı hareketleri içeren, fakat hayal ve ya yaratıcılık unsurlarından tamamen yoksun bir oyun biçimi arasında değişebilen düzeylerde yetersizlik.
  • Çocuğun dilinde son derece yavaş bir gelişim ile birlikte, normalin dışında iletişimsel davranışlar gözlenir. Bu davranışlardan bazıları; diğerlerinin konuşmalarının basit tekrarlarını (ekolali) yaptığı, normalden farklı yüz ifadeleri ya da jestler kullandığı gözlenebilir. Bu gruptaki çocukların yarısında ise, ifade etmeye yönelik konuşma dili hiç görülmemektedir. Sahip olduğu dili ise, sosyal iletişim için kullanmamaktadır.
  • Konuşma dilinde ya çok monoton ses düzeni ya da uygun olmayan bir tonlama ve vurgulama düzeni (bürünsel özellik) gözlenmektedir.
  • Otistik çocuklar özellikle ben ve sen zamirlerini karıştırmaktadırlar.
  • Sınırlı ilgi ve yineleyici-takıntılı davranışlar (ip döndürme, sürekli el çırpma, sallanma vs) görülmektedir.

 

Otizm ilaçla tedavi edilebilir mi?

Otizmin ilaçla tedavisini kanıtlayan herhangi bir bilimsel araştırmadan söz edemeyiz; bugünkü koşullarımızda bunun mümkün olduğunu söylemek son derece yanıltıcıdır. Ancak, otistik belirtiler erken ve yoğun eğitim (terapi ve öğretim) desteğiyle en aza indirgenebilir, ortadan kaldırılabilir ve çoğu davranış da değiştirilebilir. Otizmin tedavisi konusunda yapılan birçok çalışmanın sonucunda en iyi tedavinin en azından şu an için özel eğitim ve dil ve konuşma terapisi olduğu anlaşılmıştır. Doktorların yazdığı ilaçlar da dahil olmak üzere diğer tüm yöntemler çocuğun eğitimini desteklemek için kullanılır. Bu nedenle, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, bunun yanında erken, yoğun ve sürekli eğitim şarttır. 

Otizmli çocuğa sahip ailenin karşılaşacağı güçlükler nelerdir?

Engelli bir çocuğun varlığını kabullenmek ebeveynler için uzun, zorlu ve sabır gerektiren bir süreçtir. Ailede her birey bu süreci farklı biçimlerde yaşayabilir. Bu durumu anlamakta ve kabullenmekte kendine özgü zorluklarla karşılaşılabilir. Otizmde sorun fiziksel değil yalnızca davranışlarla ilgili olduğu için, otizmli çocuğun yakın çevresinin otizmi anlaması ve kabullenmesi, diğer engel durumlarına kıyasla daha sancılı bir süreç olabilir. 

Otizimli çocuklarda dil ve konuşma terapisi

Otizmde karşılaşılan sorunlardan en önemlisi otizmli bireyin sosyal iletişimidir. Sosyal iletişimi en etkili gerçekleştirmenin yolu sözel ve sözel olmayan biçimleriyle dili kullanmaktan geçer. Dili başkalarını anlamak ve kendimizi anlatmak için kullanırken dilin ses sistemi, dilbilgisi sistemini bilmemiz gerektiği kadar, dili nerede, ne zaman, kime, nasıl kullanacağımızı belirleyen sosyal boyutunu da öğrenmemiz önemlidir. O halde, dil-konuşmanın, sosyal etkileşime girmenin de en temel unsuru olduğu göz önüne alındığında dil ve konuşma terapisinin önemi ve gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de, ileri ülkelerde dil ve konuşma terapistleri ayırıcı-tanı sonrasında da eğitim müdahalelerine yönelik bireyselleştirilmiş program geliştirme ve uygulama ekibinde yer almakta ve gerek terapi/öğretim yaparak gerekse danışmanlık hizmetleri vererek ilgili öğretmenler, aileler ve uzmanlar ile işbirliği içinde çalışmaktadır (ASHA, 2006a, b, c, d). Otizmli çocuklara verilen dil ve konuşma terapisi özel eğitimle birlikte götürüldüğünde çocuğun bu sorunlarına etkili bir şekilde müdahale edilebilmektedir. Kuşkusuz, gerektiğinde diğer disiplinlerin (fizyoterapi, iş-uğraşı terapisi, gibi) desteğine de yer verilmesi sonuçların verimliliğini arttıracaktır. Dil ve konuşma terapistleri, otizmli bireylerle çalışırken alanda geliştirilmiş bilimsel dayanaklı uygulamaları kullanmaktadırlar. Burada önemli bir not olarak otizmli çocukların terapisinde bilimsel dayanağı olmayan bazı oral-motor egzersizlerin yeri olmadığını da belirtmek gereklidir.

Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti
Nergis TÜRKÖZ TEKİN